Lisede tam
mahiyetini bilmesek de yazları itikafa girer az çok ibadet etmeye çalışırdık birkaç
arkadaş. Malumunuz şu an Ramazan ve Ramazan itikafına Peygamberimiz(s.a.v) çok
önem verirmiş. Bende eksikliklerimi görmek ve uzun soluklu bir araştırma yapmak
istedim. Gerçekten benim için faydalı olan bu yazıyı paylaşıyorum. Rabbim
unutulmaya yüz tutmuş bir çok müslümanın adından bile haberdar olmadığı itikafa
girmeyi ve hakkını verebilmeyi nasip etsin. Amin
İtikafa girmenin mükafatı nedir? İtikfın kazandırdıkları nelerdir?
Asrımız insanı, birçok sebeplerle
maneviyattan oldukça uzaklaş durumdadır. İş hayatının yoğunluğu, sosyal çevre
ve teknolojinin hızlı ilerleyişi kişileri maddeye ve dünyaya esir
etmektedir. Bu sebeple gıdasız kalan ruhlarda,
aşırı mutsuzluk, depresyon ve bunalım gibi birçok psikolojik hastalıklar ortaya
çıkmaktadır
Halbuki midenin devamlı olarak
yiyeceğe ihtiyacı olduğu gibi, kalp ve ruhunda manevi gıdaya ihtiyacı vardır.
Üstelik bir kere değil, her gün, her vakit ibadetle ve ilimle o gıdanın
alınması gerekmektedir. İşte itikaf ibadeti, bizleri bu manevi ziyafete davet
edip, akıl, kalp ve ruhumuzu doyurmaya teşvik etmektedir. Ve bu ibadete her
zamankinden daha ziyade ihtiyaç vardır.
Bu manevi ziyafet, ruhî
temizlenme, ilahî tedavi olan itikafın Ramazan’ın son on gününde yapılması
müekked sünnet, çok faziletli olması ile birlikte sadece o vakitlere
hasredilmemeli ve fırsat buldukça ifa edilmelidir. Malumdur ki; itikafa kısa
bir süre için de girilebilir. Dolayısıyla itikafa girebilmek için küçük
vakitler de yeterli olacaktır.
Allah (cc) rızası için itikafa
giren cehennemden uzaklaşır
İtikaf, Cenab-ı Hakka yaklaşmak,
nefisten, insanlardan ve dünyadan uzaklaşmaktır. Allah-ü Teala’ya yönelip,
manevi yaraları tedavi etmek, kendini dinlemek ve hayata geliş gayesini
tefekkür etmektir. Bu sebeple, kişiyi cehennemden uzaklaştırmaya vesile olur.
Allah rızası için bir gün itikaf,
insanı cehennemden çok uzaklaştırır.
İtikafa giren kişiyle cehennem
arasında üç hendek açılır
Kişinin ihtiyacı anında bir
kardeşinin yanında olması, yirmi yıl itikaf etmesinden daha üstündür. Her kim
de Yüce Allah’ın rızası için bir gün itikaf ederse, Yüce Allah onunla Cehennem
arasında üç hendek açar ki her bir hendeğin diğerinden uzaklığı Doğu ile Batı
arasındaki uzaklık kadardır.”
İtikafa giren kişinin günahları
hapsedilir
İtikafı ihya etmek geçmiş ve
gelecek günahlara kefarettir.
İtikafa giren kişi hakkında, bu
kimse günahları hapsedip, sevapların tümünü yapan kimse gibi, kendisine
sevapları işlenir.”
İtikafta olan günahlardan
uzaklaşmış olur.
Ahir zamanda günahlar sel gibi
insanların üzerlerine yağmaktadır. İman zayıflığı ve itikat eksikliği toplum
hayatında derin yaralar açıyor. Yalan, gıybet, zina ve hırsızlık gibi nice
günahların, rahatlıkla işlenir hale gelmesi, pek çok yıkımlara sebep
olmaktadır.
Böyle bir asırda, günahlardan
azamî derecede kaçmak, insanlarla olan diyaloglarımızı gerektiği kadar yapmak
son derece önemlidir. Bununla birlikte manevi anlamda, kendimizi yenilemek,
ilim ve ibadetle meşgul olup imanlarımızı takviye etmek en mühim bir
vazifemizdir. İşte bu güzel hale vesile olacak itikaf ibadeti de yukarıda
sayılan amaçları hedef almaktadır. İnsanlardan ve günahlardan uzaklaşıp, manevi
bir temizlik ve dinlenme gibidir. Bu sebeple itikaf hususen ahir zaman insanı
için çok önemli ve gerekli bir ibadettir.
“İtikafta olan, günahlardan
uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.”
İtikafa girmek iki hac sevabı
kazandırır
“Ramazanda on gün itikaf eden, 2
defa (nafile) hac yapmış gibi sevap kazanır.”
İtikaf kişiyi Allah katındaki
mertebesini yükseltir
“Miraç gecesi, beşinci göğe
geldiğimde, Osman’ın suretini gördüm. Bu mertebeye ne ile eriştin dedim.
Mescidde itikaf etmekle dedi.”
İtikafa giren köle azad etmiş
gibi olur.
“Bir devenin iki sağımı kadar
itikaf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.”
İtikaf insanı Cenab-ı Hakk’a (cc)
yakınlaştırır
Bazen insan, geçim telaşına
düşmüş olmanın getirdiği gayelerin içerisinde Allah’tan uzaklaştığını
hisseder. Bu durumda ibadet için inşa edilmiş bir mescide kapanıp dünya
işlerinden bir süre el etek çekmesi oldukça faydalı olur.
Bunu devamlı olarak yapmasına
imkan yoktur. Ancak, bir şey tümden elde edilemiyor diye hepten de bırakılmaz.
Dolayısıyla böyle bir insan, fırsatlar kollar ve haline uygun düşecek ölçüde
itikafa çekilir.
Bu durumdaki insanları, Muhbir-i
sadıkın (peygamber) sözüne kulak veren ve kalbi şahadetiyle onu tasdik edip,
dediklerine uyan kimseler takip eder.
İtikafa giren bir kişi nefsi
kötülüklerinden uzaklaşır
Müslümanın, kötülüğü emreden
nefsini, mubah şeylerin bazısından alıkoyacak bir ibadetle meşgul etmesi
gerekir. Böylece nefis, ibadete alışır. İtikaf sayesinde ibadet için vakit
bulur ve çirkin şeylerden uzaklaşır. Çünkü nefis, kötülüğü emreder.
İtikaf emrinin hikmeti nefsi
kötülüklerden uzaklaştırmaktır
Dünyaya dalmak, nefsi daha da
azdırır. Tenha yerlerde itikafa girip nefsi haramlardan kaçınmaya alıştırmakta,
nefsi bu kötülüklerden men etmekte itikaftan daha uygun bir şey yoktur. İtikaf
bu yüzden teşri kılınmıştır (emredilmiştir).
Kişi itikaf yoluyla dilini
korumayı öğrenir
Dilin afetleri pek çoktur. Öyle
ki dil çok sefer insanı büyük günahlara dahi götürebilir. Gıybet, yalan, iftira
gibi çirkin günahlar dil, nimetinin doğru kullanılmaması ve terbiye edilmemesi
sebebiyledir. İşte itikaf kişiye bu terbiyeyi yaptıracak çok önemli bir
ibadettir.
İnsan oruç tutabilir ama dilini
korumayı ancak itikaf yoluyla öğrenebilir.
Kişi Kadir Gecesini idrak etmeyi
itikafa girerek öğrenir
İnsan, zaman olur Kadir gecesini
idrak etmeyi ve meleklerle temas kurmayı arzular. Bu amacına ulaşabilmesi için
ise mutlaka itikafa girmesi gerekir.
Halisane itikafa girerek Allah’a
(cc) yönelmek, boş vakitleri ibadete hazır etmek amacıyla, Allah’ın (cc)
kapısında mağfiret oluncaya kadar ibadet etmektir.
Cenab-ı Hakk’ın (cc) sevdiği
ibadetlerden birisi de itikaftır
“Allah’ın en çok sevdiği mekanlar
mescitlerdir, en çok nefret ettiği mekanlar ise çarşılardır.” Burada Allah’ın
sevmesinden murad, Kur’ân okunması, Allah’ın (cc) zikredilmesi, itikafa
girilmesi, namaz kılınması gibi orada yapılan ibadetlerin sevilmesidir.
İtikafa giren kişi günahlarından
arınır ve her iyiliği işlemiş gibi sevap kazanır
“İtikafa giren kişi, günahları
hapsedip, sevapların tümünü elde eden kişi gibi, kendisinsevaplar kazandıran
kişidir.”
İtikaf ta olan günahlardan
uzaklaşmış olur.
“İtikafta olan, günahlardan
uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.”
İtikafta geçirilecek süre ne kadar olmalıdır?
İtikafta halisane olarak Allah’a
yönelmek, boş vakitleri ibadete hazır etmek amacıyla, Cenab-ı Hakk’ın kapısında
mağfiret oluncaya kadar ibadet etmektir. İtikafın süresi, İmam Yusuf’a göre bir
gündür. İmam Muhammed’e göre bir saattir. Malikilere göre itikafın en az süresi
bir gün bir gecedir. Şafiilere göre ise “Sübhanellah” diyecek kadar bir
zamandan, daha fazla durmaktır. Hanbelilere göre en az süre bir an durmaktır.
İtikaf ibadeti sadece Ramazan
ayına mahsus bir ibadet değildir. Her zaman yapılabilir. Mesela; Kur’an
okurken, ilim öğrenirken, nafile ibadet yaparken itikafa niyet edilebilir.
Böylelikle itikaf ibadeti her zaman ihya edilmiş olur. İtikaf Ramazan’ın son on
gününde yapılması daha makbuldür. Çünkü kadir gecesi son on günde ve Peygamberimiz’in
(asm) sünnetidir.
İtikafın en az müddeti bir gün,
en fazla müddeti on gündür.
İmam-ı Ebu Yusuf’a (ra) göre:
“Bir itikafın en az müddeti; bir
gündür.” İmam Muhammet’e (ra) göre:
“Bir saattir. Bir saat, fıkıh
alimlerine göre, zamanın belirsiz olan az veya çok bir parçası demektir. Yoksa
bir günün yirmi dörtte biri demek değildir.
Kadınlar cami ve mescitlerde itikafa girebilirler mi? Hanımların evlerinde
itikafa girmeleri caiz midir?
Hanefi mezhebine göre hanımların
evlerinde itikafa girmeleri daha evladır
Hanefî mezhebine göre hanımlar
evlerinde mescit olarak belirledikleri bir odada itikafa girmeleri caiz olmakla
birlikte daha da evladır.
Hanımlar mescitte de itikafa
girebilirler
İtikafa mescitlerde girilebilir.
Peygamberimiz (asm) ve hanımları da, mescitte itikafa girmiştir. Hanımların
evlerinde mescit olarak belirledikleri yerlerde itikafa girmeleri caiz
değildir.
Hanımlar, mescitlerde itikafa
girdikleri zaman bulundukları yeri bir örtüyle kapatmalıdırlar
Peygamberimiz’in (asm) hanımları,
mescitte itikafa girdiklerinde, onlara mescidin içerisinde birer çadır
kurulması emredilmişti. Nitekim mescitte erkekler de bulunmaktadır. Erkeklerin
ve hanımların birbirlerini görmemeleri, kendileri için daha hayırlıdır.
Mescitte, erkeklerin namaz kılmadığı, kadınlara özel bölümlerde hanımların
itikâfa girmeleri, erkek saflarının bölünmemesi ve zorluk oluşmaması açısından
çok daha uygundur.
Hanımların girdiği mescit
cemaatle namaz kılınması şart değildir
Hanımların itikâfa girdikleri
mescitlerde, cemaatle namaz kılınıyor olması şart değildir. Çünkü cemaatle
namaz, hanımlara vacip değildir.
İtikafın Kur’ân ve sünnetteki yeri nedir?
Müslüman’ın Ramazan ayının son
gününde itikafa girmesi, sünnet-i müekkede (devamlı yapıp, bazen terk etmiş
olduğu sünnetler) olarak kabul edilmiştir.
İtikaf Kur’ân-ı Kerimde mealen şu
ayetlerde geçmektedir
İtikâfın meşrutiyeti Kur’ân ve
sünnetle sabittir. Orucu tarif ettiği ayetin sonunda Allah-ü Teala şöyle
buyurmaktadır:
“…Fakat siz mescidlerde itikafta
bulunan kimseler olduğunuzda, onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın!”
O vakit Kabe’yi de insanlar için
bir sevap (kazanma) yeri ve emniyetli bir mahal kıldık. Öyle ise (siz de)
İbrahim’in makamından bir namazgah edinin. İbrahim ve İsmail’e de:
“Tavaf edenler, itikafta olanlar,
rüku (ve) secde edenler (namaz kılanlar) için beytimi temiz tutun!” diye emrettik.
İtikafın sünnetteki yeri ise
şöyledir;
Peygamber Efendimiz’in (asm)
özellikle Ramazan içinde ve Ramazan’ın son on gününde itikaf yaptığını bildiren
çeşitli hadis-i şerifler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır.
Peygamber Efendimiz (asm) her Ramazan
itikafa girerdi
“Resulullah (asm) her Ramazan’da
itikafa girerdi. Akşam namazını kılar kılmaz itikaf mahalline gelirdi.”
Peygamberimiz (asm) Ramazan’ın
son on gününde itikafa girerdi
Hz. Aişe (ra) anlatıyor:
“Resulullah (asm) vefat edinceye
kadar Ramazan’ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki:
“Kadir gecesini Ramazan’ın son on
gününde arayın.”
“Resulullah’tan (asm) sonra,
zevceleri de itikafa girdiler.”
Kaynak; www.itikafnedir.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder