07 Ağustos 2012

Unutulmaya Yüz Tutmuş Sünnet : İTİKAF


Lisede tam mahiyetini bilmesek de yazları itikafa girer az çok ibadet etmeye çalışırdık birkaç arkadaş. Malumunuz şu an Ramazan ve Ramazan itikafına Peygamberimiz(s.a.v) çok önem verirmiş. Bende eksikliklerimi görmek ve uzun soluklu bir araştırma yapmak istedim. Gerçekten benim için faydalı olan bu yazıyı paylaşıyorum. Rabbim unutulmaya yüz tutmuş bir çok müslümanın adından bile haberdar olmadığı itikafa girmeyi ve hakkını verebilmeyi nasip etsin. Amin

İtikafa girmenin mükafatı nedir? İtikfın kazandırdıkları nelerdir?

Asrımız insanı, birçok sebeplerle maneviyattan oldukça uzaklaş durumdadır. İş hayatının yoğunluğu, sosyal çevre ve teknolojinin hızlı ilerleyişi kişileri maddeye ve dünyaya esir etmektedir.  Bu sebeple gıdasız kalan ruhlarda, aşırı mutsuzluk, depresyon ve bunalım gibi birçok psikolojik hastalıklar ortaya çıkmaktadır

Halbuki midenin devamlı olarak yiyeceğe ihtiyacı olduğu gibi, kalp ve ruhunda manevi gıdaya ihtiyacı vardır. Üstelik bir kere değil, her gün, her vakit ibadetle ve ilimle o gıdanın alınması gerekmektedir. İşte itikaf ibadeti, bizleri bu manevi ziyafete davet edip, akıl, kalp ve ruhumuzu doyurmaya teşvik etmektedir. Ve bu ibadete her zamankinden daha ziyade ihtiyaç vardır.

Bu manevi ziyafet, ruhî temizlenme, ilahî tedavi olan itikafın Ramazan’ın son on gününde yapılması müekked sünnet, çok faziletli olması ile birlikte sadece o vakitlere hasredilmemeli ve fırsat buldukça ifa edilmelidir. Malumdur ki; itikafa kısa bir süre için de girilebilir. Dolayısıyla itikafa girebilmek için küçük vakitler de yeterli olacaktır.

Allah (cc) rızası için itikafa giren cehennemden uzaklaşır

İtikaf, Cenab-ı Hakka yaklaşmak, nefisten, insanlardan ve dünyadan uzaklaşmaktır. Allah-ü Teala’ya yönelip, manevi yaraları tedavi etmek, kendini dinlemek ve hayata geliş gayesini tefekkür etmektir. Bu sebeple, kişiyi cehennemden uzaklaştırmaya vesile olur.

Allah rızası için bir gün itikaf, insanı cehennemden çok uzaklaştırır.

İtikafa giren kişiyle cehennem arasında üç hendek açılır

Kişinin ihtiyacı anında bir kardeşinin yanında olması, yirmi yıl itikaf etmesinden daha üstündür. Her kim de Yüce Allah’ın rızası için bir gün itikaf ederse, Yüce Allah onunla Cehennem arasında üç hendek açar ki her bir hendeğin diğerinden uzaklığı Doğu ile Batı arasındaki uzaklık kadardır.”

İtikafa giren kişinin günahları hapsedilir

İtikafı ihya etmek geçmiş ve gelecek günahlara kefarettir.

İtikafa giren kişi hakkında, bu kimse günahları hapsedip, sevapların tümünü yapan kimse gibi, kendisine sevapları işlenir.”

İtikafta olan günahlardan uzaklaşmış olur.

Ahir zamanda günahlar sel gibi insanların üzerlerine yağmaktadır. İman zayıflığı ve itikat eksikliği toplum hayatında derin yaralar açıyor. Yalan, gıybet, zina ve hırsızlık gibi nice günahların, rahatlıkla işlenir hale gelmesi, pek çok yıkımlara sebep olmaktadır.

Böyle bir asırda, günahlardan azamî derecede kaçmak, insanlarla olan diyaloglarımızı gerektiği kadar yapmak son derece önemlidir. Bununla birlikte manevi anlamda, kendimizi yenilemek, ilim ve ibadetle meşgul olup imanlarımızı takviye etmek en mühim bir vazifemizdir. İşte bu güzel hale vesile olacak itikaf ibadeti de yukarıda sayılan amaçları hedef almaktadır. İnsanlardan ve günahlardan uzaklaşıp, manevi bir temizlik ve dinlenme gibidir. Bu sebeple itikaf hususen ahir zaman insanı için çok önemli ve gerekli bir ibadettir.

“İtikafta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.”

İtikafa girmek iki hac sevabı kazandırır

“Ramazanda on gün itikaf eden, 2 defa (nafile) hac yapmış gibi sevap kazanır.”

İtikaf kişiyi Allah katındaki mertebesini yükseltir

“Miraç gecesi, beşinci göğe geldiğimde, Osman’ın suretini gördüm. Bu mertebeye ne ile eriştin dedim. Mescidde itikaf etmekle dedi.”

İtikafa giren köle azad etmiş gibi olur.

“Bir devenin iki sağımı kadar itikaf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.”

İtikaf insanı Cenab-ı Hakk’a (cc) yakınlaştırır

Bazen insan, geçim telaşına düşmüş olmanın getirdiği gayele­rin içerisinde Allah’tan uzaklaştığını hisseder. Bu durumda ibadet için inşa edilmiş bir mescide kapanıp dünya işlerinden bir süre el etek çekmesi oldukça faydalı olur.

Bunu devamlı olarak yapmasına imkan yoktur. Ancak, bir şey tümden elde edilemiyor diye hepten de bırakılmaz. Dolayısıyla böyle bir insan, fırsatlar kollar ve haline uy­gun düşecek ölçüde itikafa çekilir.

Bu durumdaki insanları, Muhbir-i sadıkın (peygamber) sözüne kulak veren ve kalbi şahadetiyle onu tasdik edip, dediklerine uyan kimseler takip eder.

İtikafa giren bir kişi nefsi kötülüklerinden uzaklaşır

Müslümanın, kötülüğü emreden nefsini, mubah şeylerin bazısından alıkoyacak bir ibadetle meşgul etmesi gerekir. Böylece nefis, ibadete alışır. İtikaf sayesinde ibadet için vakit bulur ve çirkin şeylerden uzaklaşır. Çünkü nefis, kötülüğü emreder.

İtikaf emrinin hikmeti nefsi kötülüklerden uzaklaştırmaktır

Dünyaya dalmak, nefsi daha da azdırır. Tenha yerlerde itikafa girip nefsi haramlardan kaçınmaya alıştırmakta, nefsi bu kötülüklerden me­n etmekte itikaftan daha uygun bir şey yoktur. İtikaf bu yüzden teşri kılınmıştır (emredilmiştir).

Kişi itikaf yoluyla dilini korumayı öğrenir

Dilin afetleri pek çoktur. Öyle ki dil çok sefer insanı büyük günahlara dahi götürebilir. Gıybet, yalan, iftira gibi çirkin günahlar dil, nimetinin doğru kullanılmaması ve terbiye edilmemesi sebebiyledir. İşte itikaf kişiye bu terbiyeyi yaptıracak çok önemli bir ibadettir.

İnsan oruç tutabilir ama dilini korumayı ancak itikaf yoluyla öğrenebilir.
Kişi Kadir Gecesini idrak etmeyi itikafa girerek öğrenir

İnsan, zaman olur Kadir gecesini idrak etmeyi ve meleklerle temas kurmayı arzular. Bu amacına ulaşabilmesi için ise mutlaka itikafa girmesi gerekir.

İtikaf Cenab-ı Hak’tan (cc) mağfiret dilemeğe vesile olur

Halisane itikafa girerek Allah’a (cc) yönelmek, boş vakitleri ibadete hazır etmek amacıyla, Allah’ın (cc) kapısında mağfiret oluncaya kadar ibadet etmektir.

Cenab-ı Hakk’ın (cc) sevdiği ibadetlerden birisi de itikaftır

“Allah’ın en çok sevdiği mekanlar mescitlerdir, en çok nefret ettiği mekanlar ise çarşılardır.” Burada Allah’ın sevmesinden murad, Kur’ân okunması, Allah’ın (cc) zikredilmesi, itikafa girilme­si, namaz kılınması gibi orada yapılan ibadetlerin sevilmesidir.

İtikafa giren kişi günahlarından arınır ve her iyiliği işlemiş gibi sevap kazanır

“İtikafa giren kişi, günahları hapsedip, sevapların tümünü elde eden kişi gibi, kendi­sinsevaplar kazandıran kişidir.”

İtikaf ta olan günahlardan uzaklaşmış olur.

“İtikafta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.”

İtikafta geçirilecek süre ne kadar olmalıdır?

İtikafta halisane olarak Allah’a yönelmek, boş vakitleri ibadete hazır etmek amacıyla, Cenab-ı Hakk’ın kapısında mağfiret oluncaya kadar ibadet etmektir. İtikafın süresi, İmam Yusuf’a göre bir gündür. İmam Muhammed’e göre bir saattir. Malikilere göre itikafın en az süresi bir gün bir gecedir. Şafiilere göre ise “Sübhanellah” diyecek kadar bir zamandan, daha fazla durmaktır. Hanbelilere göre en az süre bir an durmaktır.

İtikaf ibadeti sadece Ramazan ayına mahsus bir ibadet değildir. Her zaman yapılabilir. Mesela; Kur’an okurken, ilim öğrenirken, nafile ibadet yaparken itikafa niyet edilebilir. Böylelikle itikaf ibadeti her zaman ihya edilmiş olur. İtikaf Ramazan’ın son on gününde yapılması daha makbuldür. Çünkü kadir gecesi son on günde ve Peygamberimiz’in (asm) sünnetidir.

İtikafın en az müddeti bir gün, en fazla müddeti on gündür.

İmam-ı Ebu Yusuf’a (ra) göre:

“Bir itikafın en az müddeti; bir gündür.” İmam Muhammet’e (ra) göre:

“Bir saattir. Bir saat, fıkıh alimlerine göre, zamanın belirsiz olan az veya çok bir parçası demektir. Yoksa bir günün yirmi dörtte biri demek değildir.

Kadınlar cami ve mescitlerde itikafa girebilirler mi? Hanımların evlerinde itikafa girmeleri caiz midir?

Hanefi mezhebine göre hanımların evlerinde itikafa girmeleri daha evladır

Hanefî mezhebine göre hanımlar evlerinde mescit olarak belirledikleri bir odada itikafa girmeleri caiz olmakla birlikte daha da evladır.

Hanımlar mescitte de itikafa girebilirler

İtikafa mescitlerde girilebilir. Peygamberimiz (asm) ve hanımları da, mescitte itikafa girmiştir. Hanımların evlerinde mescit olarak belirledikleri yerlerde itikafa girmeleri caiz değildir.

Hanımlar, mescitlerde itikafa girdikleri zaman bulundukları yeri bir örtüyle kapatmalıdırlar

Peygamberimiz’in (asm) hanımları, mescitte itikafa girdiklerinde, onlara mescidin içerisinde birer çadır kurulması emredilmişti. Nitekim mescitte erkekler de bulunmaktadır. Erkeklerin ve hanımların birbirlerini görmemeleri, kendileri için daha hayırlıdır. Mescitte, erkeklerin namaz kılmadığı, kadınlara özel bölümlerde hanımların itikâfa girmeleri, erkek saflarının bölünmemesi ve zorluk oluşmaması açısından çok daha uygundur.

Hanımların girdiği mescit cemaatle namaz kılınması şart değildir

Hanımların itikâfa girdikleri mescitlerde, cemaatle namaz kılınıyor olması şart değildir. Çünkü cemaatle namaz, hanımlara vacip değildir.

İtikafın Kur’ân ve sünnetteki yeri nedir?


Müslüman’ın Ramazan ayının son gününde itikafa girmesi, sünnet-i müekkede (devamlı yapıp, bazen terk etmiş olduğu sünnetler) olarak kabul edilmiştir.

İtikaf Kur’ân-ı Kerimde mealen şu ayetlerde geçmektedir

İtikâfın meşrutiyeti Kur’ân ve sünnetle sabittir. Orucu tarif ettiği ayetin sonunda Allah-ü Teala şöyle buyurmaktadır:

“…Fakat siz mescidlerde itikafta bulunan kimseler olduğunuzda, onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın!”

O vakit Kabe’yi de insanlar için bir sevap (kazanma) yeri ve emniyetli bir mahal kıldık. Öyle ise (siz de) İbrahim’in makamından bir namazgah edinin. İbrahim ve İsmail’e de:

“Tavaf edenler, itikafta olanlar, rüku (ve) secde edenler (namaz kılanlar) için beytimi temiz tutun!” diye emrettik.

İtikafın sünnetteki yeri ise şöyledir;

Peygamber Efendimiz’in (asm) özellikle Ramazan içinde ve Ramazan’ın son on gününde itikaf yaptığını bildiren çeşitli hadis-i şerifler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır.

Peygamber Efendimiz (asm) her Ramazan itikafa girerdi

“Resulullah (asm) her Ramazan’da itikafa girerdi. Akşam namazını kılar kılmaz itikaf mahalline gelirdi.”

Peygamberimiz (asm) Ramazan’ın son on gününde itikafa girerdi

Hz. Aişe (ra) anlatıyor:

“Resulullah (asm) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki:

“Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.”

“Resulullah’tan (asm) sonra, zevceleri de itikafa girdiler.”

Kaynak; www.itikafnedir.com

Hiç yorum yok: