07 Eylül 2012

Haydi Gel Benimle Ol



İnsanları seviyoruz, hayvanları seviyoruz. Neye ve kime göre sevdiğimiz konusunda milyarlarca insanın milyarlarca cevabı olacaktır eminim. Evet, seviyoruz ama neye göre kime göre sevmeliyiz.

 ‘’İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.’’

Evet hadiste de buyruluyor ki birbirinizi sevin. Peki neden?
Diyor ya şair Cemal Safi;

 Benim için yaratıldı Muhammed (s.a.v)
Benim İçin yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzünde ki nur benim…

Benim adım AŞK.

Tek Hece Aşk şiirinde ne güzel anlatmış değil mi? Nurundan yarattım diyor ya nebisine, sevdi, sevmemizi istedi, onun sevdiğini ne kadar seversek ona yaklaşacağımızı bildi. Yaklaşmamız için aracılar gönderdi, birbirimizi ayna bilmemizi istedi.

Kişi önce aynaya bakmasını bilmeli, manevi aynalar edinmeli, kendine bakınca ne görüyor düşünmeli tartmalı. Manevi aynalar dünyevi aynalara benzemez hiçbir zaman seni güzel göstermez. Öyle ki bu aynalar hep noksanları eksiklikleri, yarım kalmış yanlarımızı gösterir, hiçliğimizi yüzümüze vurur. Bu manevi aynalara her yiğidim diyen bakamaz, Şemsin imtihanından geçemez, her er olan. Mevlana olmak gerek bu aynaya bakabilmek için ham olduğunu kabullenmek. Nefsin hoşuna gitmese de bakabilmek sevmediğin, argo tabirce fıtık olduğun, elektrik alamadığın kişiye bakabilmek, ona yakın olabilmek. Mümin müminin aynasıysa, baktığınızda gördüğünüz haz almadığınız, elektrik alamadığınız o kimse; sizsiniz. Kabul edin psikolojide de böyledir; insan hep eksik yanlarını görür başkalarında ya da kendi eksikliklerini kapatmak için hep bir savunma mekanizması arkasına gizlenir.Nereye kadar eksik yanlarımızı saklayacağız, kimden saklayacağız bizi yaradandan mı? Haşa. Sadece yapmamız gereken haydi gel benimle ol diyen herkese alıcı gözle bakmalıyız. Bu davet eden kişi hangi ahval içindedir. Onunla beraber olmak bizi nereye, kime götürür. Zaman öyle bir zamandır ki birinden nur akar diğerinden kir. Seçim bizimdir.

Kaderini insan kendi çizer Rabbim mutlak kader haricinde yol ayrımlarında kulunu yalnız bırakır kul seçer ve sahneler açılır. Bu sahne ister bir kumar masası, ister bir sohbet meclisi, seçen biziz. Kadere suç atmak sadece cahil ve ahmakların işi. Şimdi kapılar açılmış, her mecradan seslenen birçok kişi, çağırmakta bizi. Haydi gel benimle ol nidaları inlemekte televizyonlarda, internette cafelerde. Bir münadi seslenmekte, akın akın insanlar ilerlemekteyken küçük kıyametlerine durun ve bizimle olun, yolumuz size cenneti sunmaz belki, amaç cennet değil ki amaç aşk şarabından içip, taklitken tahkike ulaşmak. O’nu sevenlerden yazılmak levh-i mahfuza. Yol, sizin, seçim sizin, hayat sizin yinede bizden söylemesi, aynalarınızı güzel insanlardan seçin.


  

Hiç yorum yok: