İnsanları seviyoruz, hayvanları seviyoruz. Neye ve kime göre sevdiğimiz konusunda milyarlarca insanın milyarlarca cevabı olacaktır eminim. Evet, seviyoruz ama neye göre kime göre sevmeliyiz.
‘’İman etmedikçe cennete giremezsiniz,
birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.’’
Diyor ya şair Cemal Safi;
Benim için yaratıldı
Muhammed (s.a.v)
Benim İçin yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzünde ki nur benim…
Benim adım AŞK.
Tek Hece Aşk
şiirinde ne güzel anlatmış değil mi? Nurundan yarattım diyor ya nebisine, sevdi,
sevmemizi istedi, onun sevdiğini ne kadar seversek ona yaklaşacağımızı bildi. Yaklaşmamız
için aracılar gönderdi, birbirimizi ayna bilmemizi istedi.
Kişi önce
aynaya bakmasını bilmeli, manevi aynalar edinmeli, kendine bakınca ne görüyor
düşünmeli tartmalı. Manevi aynalar dünyevi aynalara benzemez hiçbir zaman seni
güzel göstermez. Öyle ki bu aynalar hep noksanları eksiklikleri, yarım kalmış
yanlarımızı gösterir, hiçliğimizi yüzümüze vurur. Bu manevi aynalara her
yiğidim diyen bakamaz, Şemsin imtihanından geçemez, her er olan. Mevlana olmak
gerek bu aynaya bakabilmek için ham olduğunu kabullenmek. Nefsin hoşuna gitmese
de bakabilmek sevmediğin, argo tabirce fıtık olduğun, elektrik alamadığın
kişiye bakabilmek, ona yakın olabilmek. Mümin müminin aynasıysa, baktığınızda
gördüğünüz haz almadığınız, elektrik alamadığınız o kimse; sizsiniz. Kabul edin
psikolojide de böyledir; insan hep eksik yanlarını görür başkalarında ya da
kendi eksikliklerini kapatmak için hep bir savunma mekanizması arkasına
gizlenir.Nereye kadar eksik yanlarımızı saklayacağız, kimden saklayacağız bizi
yaradandan mı? Haşa. Sadece yapmamız gereken haydi gel benimle ol diyen herkese
alıcı gözle bakmalıyız. Bu davet eden kişi hangi ahval içindedir. Onunla
beraber olmak bizi nereye, kime götürür. Zaman öyle bir zamandır ki birinden
nur akar diğerinden kir. Seçim bizimdir.
Kaderini insan
kendi çizer Rabbim mutlak kader haricinde yol ayrımlarında kulunu yalnız
bırakır kul seçer ve sahneler açılır. Bu sahne ister bir kumar masası, ister
bir sohbet meclisi, seçen biziz. Kadere suç atmak sadece cahil ve ahmakların
işi. Şimdi kapılar açılmış, her mecradan seslenen birçok kişi, çağırmakta bizi.
Haydi gel benimle ol nidaları inlemekte televizyonlarda, internette cafelerde.
Bir münadi seslenmekte, akın akın insanlar ilerlemekteyken küçük kıyametlerine
durun ve bizimle olun, yolumuz size cenneti sunmaz belki, amaç cennet değil ki
amaç aşk şarabından içip, taklitken tahkike ulaşmak. O’nu sevenlerden yazılmak levh-i
mahfuza. Yol, sizin, seçim sizin, hayat sizin yinede bizden söylemesi,
aynalarınızı güzel insanlardan seçin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder