İnsanları seviyoruz, hayvanları seviyoruz. Neye ve kime göre sevdiğimiz konusunda milyarlarca insanın milyarlarca cevabı olacaktır eminim. Evet, seviyoruz ama neye göre kime göre sevmeliyiz.
‘’İman etmedikçe cennete giremezsiniz,
birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.’’
Diyor ya şair Cemal Safi;
Benim için yaratıldı
Muhammed (s.a.v)
Benim İçin yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzünde ki nur benim…
Benim adım AŞK.
Tek Hece Aşk
şiirinde ne güzel anlatmış değil mi? Nurundan yarattım diyor ya nebisine, sevdi,
sevmemizi istedi, onun sevdiğini ne kadar seversek ona yaklaşacağımızı bildi. Yaklaşmamız
için aracılar gönderdi, birbirimizi ayna bilmemizi istedi.
Kaderini insan
kendi çizer Rabbim mutlak kader haricinde yol ayrımlarında kulunu yalnız
bırakır kul seçer ve sahneler açılır. Bu sahne ister bir kumar masası, ister
bir sohbet meclisi, seçen biziz. Kadere suç atmak sadece cahil ve ahmakların
işi. Şimdi kapılar açılmış, her mecradan seslenen birçok kişi, çağırmakta bizi.
Haydi gel benimle ol nidaları inlemekte televizyonlarda, internette cafelerde.
Bir münadi seslenmekte, akın akın insanlar ilerlemekteyken küçük kıyametlerine
durun ve bizimle olun, yolumuz size cenneti sunmaz belki, amaç cennet değil ki
amaç aşk şarabından içip, taklitken tahkike ulaşmak. O’nu sevenlerden yazılmak levh-i
mahfuza. Yol, sizin, seçim sizin, hayat sizin yinede bizden söylemesi,
aynalarınızı güzel insanlardan seçin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder